13 Nisan 2007

aynı anda hem mutlu hem mutsuz olmak

genelde yirmili yaşlarda en çok kafaya takılan şey mevcut sevgililik müessesi olduğu için bunun üzerinden açıklayacak olursak; sevdicek adını verdiğimiz, hep yanımızda olsun, aman allah ayrılmasın diz dibi mesafemizden kişisinin bize yaşattığı duygu sellerinin arasında lodosa yakalanmış bir balıkçı teknesi misali alabora olma ihtimali nedeniyle yaşattığı kötü hissiyat ve "ya rüzgar dinerse" umudunun da beraberinde getirdiği mutluluk adını verdiğimiz geçici delilik halinin bir arada duyumsanmasıdır ki bünyeyi bok eden kapasite tanım evreninde başka bir kavram üzerinde de yoktur.

olmadı mı? bir de şöyle deneyelim...

dar alanda kısa paslaşırken şahsi beceriksizliklerimizin oyunu piç etmesi nedeniyle düşülen karamsarlığın yüzdeki ifadedeki izdüşümünün "^%+^&"a dönüşmesi fakat aynı zamanda da bu beceriksizliklerin komik hatta gülünç olması nedeniyle yine aynı yüzde oluşan ifadenin "ehehe" tadında gevrekleşmesidir.

bana bunun resmini çizebilir misin dersen burda yapılmışı var (bkz: mona lisa)

07 Nisan 2007

Hz. Google

Tembelliğe dairlik, bazan insanların keyfekederliklerinden kaynaklanır. kaptanseverler de keyfekeder insanlardır ki keyfekeder insanları da kaptan sever. bu döngü esasen bu kadar basit olmayabiliyor. gün geliyor tembel kişiler bir şey rica ediyorlar, yüz buluyorlar, astarını da istiyorlar. sonrasında ne oluyor ey kaptan sever? hea? çekirge üçüncü sıçrayışta halsiz düşüyor ve "eiyt! yeter yahu!" diyebiliyor.

naçizane tavsiye; http://bknzgoogle.com/

05 Nisan 2007

İstiklal Marşı Coverı... Öeh

Endüstriyel rock müziğin dünyadaki en önemli temsilcilerinden Sloven topluluk Laibach, son albümünde İstiklal Marşı'nı coverlamış. Albümde, aralarında İngiltere, ABD, Japonya, Fransa, İsrail, İtalya'nın da bulunduğu 13 ülkenin marşını avantgarde bir formda söylüyormuş. Sözlerinin büyük bölümü İstiklal Marşı'nın bazı dizelerinin İngilizce çevirisinden oluşan Türkiye adındaki şarkı, youtube'ta falan var. Kötü bir kayıt, kötü bir cover. bu ne yahu?! diye sorası geliyor insanın. hakikaten o neydi öyle ya?

03 Nisan 2007

gelince bahar ayları...


sevgili kaptan severler,


yıllardır eski manitanın kafasını yer dururdum; bana çiçek al, neden çiçek almıyorsun, hani çiçek diye. bugün eve elimde çiçeklerle geldim. noldu? çiçeğe allerjim varmış, yüzüm, ellerim kabardı. ahahahaha. 3 saattir gülüyorum hala hızımı alamadım.
ahahahahaha

kimler geldi sorma sakın kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi