14 Ağustos 2007

çay iç? içmiyor musun? açık iç?


nescafe gibi bir fincan içince insanı kesmiyor bu çay denen nane. ondan seviyorlar galiba. bir de ucuz, bir de markayla satılıyor, bir de kolay yapılıyor, bir de alışmışız.

yani alışmışlar. ablamla geçen yıllarda bir yakın akraba ziyaretinde "çay iç, içmiyor musun? açık iç" ısrarıyla karşı karşıya gelmişiz. ben bir şeyin on kere söylenmesinden nefret ettiğim için o çayı içmek daha az eziyetli gelir bana. bi bardak daha vereyim derlerse cehennemde yanmak pahasına "yok çok içince uykusuzluk yapıyor" diyorum. insan çay içmemek için yalan söyler mi lan! haha. yazık bana, tedavi görmem lazım.

ablama gelince... o kişiliğini zamanla da olsa kabul ettiren bi insan (hasta olmalara doyamıyorum), sen zaten çay içmiyordun değil mi deyip geçiyorlar. bakın bir çay üzerinden hayat dersi de verdim. aslında kendime de hastayım ama aramızda kalsın.

11 Ağustos 2007

panzer bize su sıksana


Ankaradaki su sıkıntısı nedeniyle yapılan yürüyüşlerden birinde (aşkın ve sevginin partisi ÖDP Gençlik Kolları temelli) atılan sloganlardan biri Panzer Bize Su Sıksana idi. valla sıksalar koşarak gidecektim, 9 gündür yıkanmadığım için saçlarıma ne şekil versem öyle kalıyor. zira hazreti blendaxın da dediği gibi; yağlı saç parlar ve kolay şekil alır.

10 Ağustos 2007

tatile gidiyorum

tatile gidiyorum!

yalan tabii sevgili kaptanseverler, tatile falan gittiğim yok ama şu blog aleminde böyle bir moda var. sınavım var blogla ilgilenemiycem, tatile gidiyorum yazamıycam. hayır hayıflandığım şey tatile gidememek değil. düzenli ve sık yazmayan bi insan evladı olarak çıkıp buraya "kaptanseverlerim üzülmesin, çok uzaklarda değilim, tatile gidiyorum" mesajı yazamamak. adama göt vasıtası ile gülerler yeminlen. bilin istedim.

kaptan arka kapi
kaptanika haber - ankara

kimler geldi sorma sakın kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi