25 Haziran 2008

youtube kapandı! başka mecralara akalım!

Youtube'a erişiminin engellenmesinden sonra hem özlediğimiz kliplerden hem "yaran youtube yorumları"ndan mahrum kaldık. ama tüketim toplumunun en büyük güzelliği tükettiğimiz şeyleri ardımızda bırakıp başka mecralara akabilmek. misal grey's anatomy 3 sezonu izleyip 4. sezon için ağlayan ben, 5. sezonu bekleyeceğime "ya kaptan 5. sezon 25 eylülde başlayacakmış" cümlesine tepkisiz kaldım. evet yaptım bunu. daha birkaç hafta öncesine kadar da house md için aynı şeyleri yaptığımı ve bunu lostun 4. sezon 15. bölümü için yapacağımı da belirtmek isterim. neyse. asıl konu, benim "ya ne insanlar var a.q. üst üste 10 bölüm dizi izliyorlar ahahah" deyip daha sonra aynı şeyi yapmam falan değil.

saded; yeni konu başlığımız "Yaran Fotokritik Yorumları". şu fotoğraf makinesi fonuma 3-5 kuruş verirseniz seriyi zenginleştiricem. ama şimdilik başkalarının hayatlarına yapılan yorumları aktarıyorum.

21 Haziran 2008

gotik kız

şimdilerde sadece dış görünüş olarak tek tip; uzun siyah düz saç, güreşçilerin ellerini soktukları yere kafaları zorla sokulmuş gibi görünen yüz, aynı yüzde bir "ananı .ikerim" ifadesi, ellerde büyük, oymalı kakmalı gümüş yüzük, çarpık bacakları daha da belirginleştiren siyah kot, kıçı örten eskimiş siyah salaş tişörtten ibaret hatunlar. tüketim toplumuna nefretle baktıkları halde tüketim toplumunun ufak dişli çarklarındandır. iki biraya erkeklerle birlikte olmayı özgürlük addeder, "olm", "lan" gibi kaba sözcükleri özgünlük sanarlar. oysa ki yine başa dönecek olursak, farklılaşmaya çalışırken yine belli bir kalıba girerler, hatta kalıp da değildir girdikleri çemberdir. sonuçta inkar etseler de aidiyet güzel bir duygudur, insana güven ve takdir görme hissini verir.

bunlar gelip geçici gotiklerdir. yaşam tarzı olarak gotizmi (o ne demekse) benimsemiş hakikatli kişiler, sürme çektikleri siyah gözleriyle dolu dolu bakar, yaşama dair söyleyecek aforizmaları vardır, düzene karşı duydukları nefreti, geldikleri yere duydukları nefret sanmazlar diğerlerinden farklı olarak.

aşk gibi, sevgi gibi, marjinallik, orijinallik gibi bu kavramın da suyu çıkarıldı. hayırlı uğurlu olsun.

17 Haziran 2008

özlemek

8 Ocak 2006 tarihinde bi yerlerde demişim ki;

özlemek; ikili ilişkilerin sonsuz permütasyonlarında taraflardan birinin inisiyatifine bağlı olarak, azlığı çokluğu yine kişinin hissiyatının derecesine ve yaşanmışlıkların yoğunluğuna göre değişen, alaşım misali, insanın içini buran, büken, eğen garip halet-i ruhiyelerden yalnızca biridir.

dün içim burulup, bükülüp eğilirken tek düşündüğüm sherlotte holmes idi. durup durup özlediğim, özlemekten zerre sıkılmadığım, hatta özlemek fiilinin dalağını yardığım tek kişi de sherlotte. insan geçmişinden olmayıp da yıllardır tanıyormuşcasına sevdiği ve senkronize olabilidiği insanları zor buluyor. dün 12 yıllık kadim bir dostumla 23 dakka konuşacak bir şey bulamayan ben, yarın gidip sherlotte'n yumuşakh yanakhlarından mıncırınca serotonin (böyle mi yazılıyor bu?) dolup taşacağım. elinizdekilerin değerini bilin. gelmiyim oraya! (ehüeheu -yavşak sırıtış-)

15 Haziran 2008

foto fon

Sevgili kaptan severler,
Şu resimde görmüş olduğunuz fotoğraf makinesi müstakbel fotoğraf makinem olmakla beraber bunu alabilmek için gönlünüzden ne koparsa usulüyle sizden para tırtıklamak niyetindeyim. tırtıklamak kulağa hoş gelmiyor fakat siz beni anlarsınız. beni bi siz anlıyorsunuz siz de yanlış anlıyorsunuz a.q. (ehuehue -sevimlilik yapıyorum ki tırtıklama işlemi sekteye uğramasın-) evet ne diyordum. Nikon D40x benim olacak basıcam deklanşöre çekicem fotoları. banka hesap numaram, posta çeki hesabım falan e-posta adresime göndereceğiniz "ben de ben de!" nidalarıyla tarafınıza bildirilecektir.

Saygılarımlan yanaklarınızdan mıncırırım.


tismihan@gmail.com

04 Haziran 2008

kimler geldi sorma sakın kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi