30 Mayıs 2007

Gölgelerin Gücü Adına!



80'li yılların en çok sevilen çizgi filmleri arasında yer alan 'He- Man and The Masters of the Universe' yeniden beyazperdeye uyarlanıyor.

1987 yılında Dolph Lundgren'in yorumuyla sinemaseverlerle buluşan filmin yapımcılığını bu kez Warner Bros'un desteğini de arkasına alan Joel Silver üstlenecek. Senaryosunu Justin Marks'ın kaleme alacağı filmin yönetmeni ve oyuncu kadrosu ise önümüzdeki günlerde belli olacak, çalışmalar sürüyor.

29 Mayıs 2007

aduket ?!

Atari salonları bizim çocukluğumuzda ebeveynler tarafından zamanımızı harcadığı düşünülen, yaşıtlarımızın ise ileriki yıllarda playstation denen nane için tecrübe kazandıkları cazibe merkezleri. o zamanın en meşhur oyunu street fighter seçiyoruz ken'i seçiyoruz ryu'yu. bunlar popüler karakterler, güç her zaman her statüdeki insan için çekicidir zira. öyle bir hareket var ki herifçioğlu hem dönüyor hem yumruğu alttan koymak suretiyle apartkatı yapıştırıyor, aynı anda da ağzından aduuuket diye bi laf çıkıyor. turnuvalar yapıyoruz jetonuna, kazanan herkesten 15 jeton alıyor, deli para lan! onla kaç oyun oynanır. tek kol, iki düğme kombinasyonuyla zor yapılan bir şey aduket çekmek, herkesin harcı değil. o zamanlar acayip fors sağlıyordu yeminlen. okulda parmakla gösteriyorlardı, dün atari salonunda aduket çekti diye.

28 Mayıs 2007

Yarenizm!


Bu Kaptan Arka Kapi'nin son altı ayından ilham alarak yaptığım bir çalı$ma. Yine bir K.A.K. icadı olan yarenizmin benim gözümden sürreal bir ifadesi olan bu $ey muhtemelen pek çok ki$iye bir anlam ifade etmeyecek olsa da, bu altı aydan altı yıllık malzeme çıkarmaya meyilli olan benim gözümde bir hayli önemli. Sevgilerimle.

24 Mayıs 2007

(w)here is my mind




22 Mayıs 2007

karga ve leylek

Bir hakîm dedi ki: “ Yazıda bir kargayla bir leyleğin beraberce koşup uçmakta olduğunu gördüm.

Hayret ettim, bakalım aralarındaki kadr-i müştereke ait emare bulabilir miyim, diye hallerini araştırmaya koyuldum.

Hayretle yanlarına yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal!”

Hele Arşa mensup bir doğanla ferşin malı olan bir yarasa nasıl olur da beraber bulunur?

Biri İlliyîn’in güneşi, öbürü Siccîn’in yarasası.

Biri her ayıptan arınmış tertemiz bir nur, öbürü her kapının dilencisi bir kör.

Biri Lâmekân âleminde uçmakta.. öbürü köpekler gibi samanlıkta kalakalmış!

aslında hayat bu hikayelerde tanımlı. hani yıllarca ararız anlamını, amı götü dağıtırız ya, aslında hiç gerek yoktur. birbirine zıt iki karakter olarak dışarıdan bakanlara imkansız gelen bir dostluk ve o dostluk üzerine torba olmadığı için büzülemeyen ağızlar üzerine bu hikayeyi anlatır durur kaptan. içerisinde Allah ve insan sevgisi olmayanlar burun kıvırırlar nicedir. görünenlerin ardında gizli olanlara bakmak gerekir biraz da.

16 Mayıs 2007

Beyni Kemiren Kurtlar

iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere kendi aralarında ikiye ayrılan kurtlardır bunlar. larva dönemi kişinin ergenliğe adım atmasıyla başlar, gelişim ise devr-i daim içindedir, hiç bitmez.

bunların iyi huyluları kişinin beyninin büyümesi gibi faideli aktivitelerde yardımcı olur, gliserin üreten fabrikaların bacalarına çıkıp green peacevari ulvi amaçlar için eylem yaparlar.

kötü huyluları ise çizgifilmlerde insanın sol omzuna konuşlanan şeytanlar gibidirler, habire düşünce üretilmesinin ve bu düşünceler içinde kaybolunmasının müsebbibidirler. beyni kemirirlerken beynin işleyen ve parıldayan kısımlarını da yerler, gözler altında çöküntü, uykusuzluk gibi belirtiler kötü huylu kurtların işidir. boş zamanlarında mahalle kahvesinde memleket kurtarır, yoldan geçen karıya kıza laf atarlar.

20 Yaş Bunalımı

9 ile biten yaşlarda hayat muhasebesi yapmanın sonucunda ortaya çıkan gelip geçici rahatsızlık. (en azından bi 9 yıl boyunca) anakronik bir durum var sanki burada. neyse yazarcığım, ahir ömrünün çeyrek asrını geride bırakmış bir yazaroğluyazar olarak naçizane fikrim, bunalımın belirsizlikten ve arayıştan kaynaklığını da tespit etmemle birlikte çok da bunalım olmadığı, 20 yaşındaki cıvırların ve delikanlıların daha çok içinde bulundukları durumu değiştirip yeni arayışlara girdiği yönündedir.

şimdi 20 yaşında olan bir kardeşim var; abla napıcam ya ben, ne olucam, hea söylesene söyleee böhaaa! diye beni şiddetle sarsarken ben gülüyordum o sıra, aklıma "ha haa sen donla gezerken ben o yollardan dönüyordum yavru kuş" diye geçiriyordum içimden ama ben o yollardan geçerken bana böyle şeyler söylenmesine de epey kızıyordum, hafifçe gülümseyip krizinin geçmesini bekledim. bunun birkaç ay süreceğini, enerjisini kanalize edecek uzun süreli uğraşlar içinde bulunması gerektiğini tavsiye ettim. eeeaaah bana nasihat verme dedi. işte olay bu; 20 yaş bunalımı dediğiniz 20 yaşındakilerin kendilerine akıl verilmesini istemedikleri halde akla ihtiyaç duymaları ve bunu kendilerine bile itiraf edememeleridir sadece.

03 Mayıs 2007

Bana Beynimin Bir Oyunu mu Bu?

Aşağıdaki metindeki tüm "F" harflerini sayın. Sayın sayın.

FINISHED FILES ARE THE RE
SULT OF YEARS OF SCIENTI
FIC STUDY COMBINED WITH
THE EXPERIENCE OF YEARS...

- Kaç taneler ?
- 3?

Naa. Altı tane. Vallahi...
İnanmıyorsanız bi' daha okuyun... Okuyun okuyun.

Beyin "of" gibi kısa kelimeleri süzemez.

İlk seferde altı taneyi bulanlar gerçekten iyi bir görüşe ve zeka seviyesine sahipler ya da geçekten bir bilgisayar gibi işlem yapıp kelimelerin anlamlarına takılmadan harf harf sayıyorlar. Yoksa Bana Beynimin Bir Oyunu mu Bu?

02 Mayıs 2007

Kaza Geliyorum Demez


Kaza geliyorum falan demedi ve geldi. evet evet aynen böyle oldu, ben de anlamadım. kırmızı ışıkta geçen pek bir denyo teyzemiz tarafından yamultuldum fakat sevenlerim üzülmesin, şimdi domus gibiyim ehehehe.


kimler geldi sorma sakın kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi