22 Mayıs 2007

karga ve leylek

Bir hakîm dedi ki: “ Yazıda bir kargayla bir leyleğin beraberce koşup uçmakta olduğunu gördüm.

Hayret ettim, bakalım aralarındaki kadr-i müştereke ait emare bulabilir miyim, diye hallerini araştırmaya koyuldum.

Hayretle yanlarına yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal!”

Hele Arşa mensup bir doğanla ferşin malı olan bir yarasa nasıl olur da beraber bulunur?

Biri İlliyîn’in güneşi, öbürü Siccîn’in yarasası.

Biri her ayıptan arınmış tertemiz bir nur, öbürü her kapının dilencisi bir kör.

Biri Lâmekân âleminde uçmakta.. öbürü köpekler gibi samanlıkta kalakalmış!

aslında hayat bu hikayelerde tanımlı. hani yıllarca ararız anlamını, amı götü dağıtırız ya, aslında hiç gerek yoktur. birbirine zıt iki karakter olarak dışarıdan bakanlara imkansız gelen bir dostluk ve o dostluk üzerine torba olmadığı için büzülemeyen ağızlar üzerine bu hikayeyi anlatır durur kaptan. içerisinde Allah ve insan sevgisi olmayanlar burun kıvırırlar nicedir. görünenlerin ardında gizli olanlara bakmak gerekir biraz da.

Hiç yorum yok:

kimler geldi sorma sakın kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi