17 Haziran 2008

özlemek

8 Ocak 2006 tarihinde bi yerlerde demişim ki;

özlemek; ikili ilişkilerin sonsuz permütasyonlarında taraflardan birinin inisiyatifine bağlı olarak, azlığı çokluğu yine kişinin hissiyatının derecesine ve yaşanmışlıkların yoğunluğuna göre değişen, alaşım misali, insanın içini buran, büken, eğen garip halet-i ruhiyelerden yalnızca biridir.

dün içim burulup, bükülüp eğilirken tek düşündüğüm sherlotte holmes idi. durup durup özlediğim, özlemekten zerre sıkılmadığım, hatta özlemek fiilinin dalağını yardığım tek kişi de sherlotte. insan geçmişinden olmayıp da yıllardır tanıyormuşcasına sevdiği ve senkronize olabilidiği insanları zor buluyor. dün 12 yıllık kadim bir dostumla 23 dakka konuşacak bir şey bulamayan ben, yarın gidip sherlotte'n yumuşakh yanakhlarından mıncırınca serotonin (böyle mi yazılıyor bu?) dolup taşacağım. elinizdekilerin değerini bilin. gelmiyim oraya! (ehüeheu -yavşak sırıtış-)

2 yorum:

sherlotte holmes dedi ki...

...ağlanır ki buna

kaptan arka kapi dedi ki...

ağlanmaz ki buna. hem o gözyaşlarını akıtma. benden ondan bi şey yaparım.

kimler geldi sorma sakın kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi