23 Aralık 2006

kaygı

Paul Klee'nin angelus novus diye gayet bilinen bir tablosu vardır. handiyse kalkıp gidecekmiş gibi duran bir melek tasvir edilmiştir; sert bakışlı, ağzı açık, kanatları gergin. aslında insanoğlunun, tarihin tasvirini yapmasıdır bu melek çakması. yüzü geçmişe dönüktür. bizim bir zincirin halkaları gibi görebildiğimiz olayları, o ardı ardına dizilmiş yıkımlar ve felaketler yığını olarak tek bir katastrof biçiminde görmektedir. melek kendisine kalsa orada daha duracak, ölüleri ayaklandıracak ve yıkılmış, parçalanmış her şeyi yeniden bir tümlüğe kavuşturacak gibidir. fakat cennetten bir fırtına kopup gelmektedir; meleğin kanatlarına çarpan rüzgar öylesine şiddetlidir ki melek artık kapatamaz olmuştur kanatlarını. bu fırtına karşı konulmaz bir biçimde meleği, arkasını döndüğü geleceğe doğru uçurmakta, önündeki döküntü ve moloz yığını ise yerden göğe kadar yükselmektedir. fırtına aslında ilerlemenin ta kendisidir de ben yeni aydım.

Hiç yorum yok:

kimler geldi sorma sakın kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi